Monolog
- Göktuğ Yılmaz
- 16 Oca 2024
- 1 dakikada okunur
Yetişmeye çalışırken tüm çağrılar ve kararlara
Olanca ne varsa geç kaldım
Bir özür ya da bahane değil bu
Ne çok emek biriktirmiştim oysaki
Yapılmaz dedin, yapılmazdı elbet
Yine de bir ömrü, herhangi bir ömrü
Bir karakıştan alıp bahara devşirmek
Keşke bu kadar çaresiz koymasaydı
Benim için ettiğin iyi niyet lafları
Kendimle olan çelişkimi kurcalasa da
Yine de sebebiydi gülüşe varan tebessümün
Keşke inanmaya çalışmak bu kadar bitkin bırakmasaydı
Çekmeye çalışırken yönüne tüm keşmekeşlikler
Kenara yaltaklanmak bir seçenek değildi
Dağladım yaralayan tüm “tek başınaları”
Büyüyünce yalnızlık olmasın size diye
Gerçekle berkitilmiş bir düştü yaşam
Gece durulur gündüz coşardı
Oysa en çok geceleri didiklerdi sizi yalnızlık
Keşke bir açıklık bu kadar sır kalmasaydı
Ulaşılmaz dedin, ulaşılmazdı elbet
Her bir el her bir göz ötekini kollardı
Bir çırpıda aşılmaz olan onlardı
Şimdiyse beni zirvelere ram ediyorsun
Tutup bir yığın yaşamı, attın önüme
Çek çıkar buradan kendininkini dedin
Cılız bir istekle atıldın belki
İçine sinmeyen bir ömre sahip çıkmazdın
Bir günün içindeki cevher artık bilinmez bana
Zamanı ve olayları kestiğim ellerim de işlevsiz
Al diyorum benden alacaklarını, kavgasız
Metanet ve çılgınlık arasında tüm kaderler
Comments