Gün Yüzüne Çıkmaya Ait Çekingen Dizeler
- Göktuğ Yılmaz

- 25 Eki 2023
- 1 dakikada okunur
Ölmeyi ertelemek yaşamaktan çıkarsadığım
Huzurun mutluluğa erişememesi
Koca koca ışıklar, gövdeler
Ermiş bir paye diliyor
Yaradan ötesinde, içinde düşüncemizin
El kadar sabırlar, iradeler
Büyük lütfunu ayrıştırmaya çalışıyor kaderin elemden
Aksilik peydahlanır izlerimden
Karga tulumba dengeye çağırırlar
Bakışlarınızı kuşanmış olmakla kalmayıp
Yalnız size itaat ettim
Bana ben hâlâ afaki ve çıkıntılı
Kor düğmeler iliklemek
Kimi yarayı dağlar kimi azdırır
Demiş eskiler, büyükler
Ya da hem eski hem büyükler
Acıyı daha büyük acı susturur
Yasların acıya terfi etmemesi
Mutlu sonlu hikâyeye delalettir
Poetikamı kısım kısım inşa eder
Kıt kanaat muhafaza ettiğim vakti
Belki ellerinden çalarak
Fakat hakkım olarak
Damıttım ihtimallerinize, düşlerinize
Yalan öncülü oldu dışarı taşmamanın
Doğru şavkır orda tüm ışıltısıyla
Gözden çıkarılan nesnedir artık bütün
Gerçeğin boğazını gırtlakladım
Sesin çınladığı tarafa yollansam
Uğultudan öteye geçmiyor cevaplar
Tanrı bilir dertlendiklerimi, günahına girdiklerimi
Dünyevilik daimi bahanem
Yıkılsın o vakit nefsim karşımdan
İlmek ilmek işleyemediğim canım
Ne buraya uydu
Ne ötenin güvenine mahzar oldu
İnsan ki
Yaşam, ölüm sırıtır üstünde
Yüreğimden gelen tıkırtıları canlılık belirtisi sayıp
Kontrol ettim tüm iç odaları
Elime diktiğim dualar kutsasın sizi, kansız
Başkasının dili duada hayatta merhemdir, efdaldir
İsa’nın sevgisini bellemek istiyorum
Saniyelere kapatsam yordamımı zaman yumrukluyor kapımı
İç odalarda ben var
Korkak değil ama korkar
Çünkü yalıtılmamıştır seslere ve incinmelere
Hamlığıma çare olmuyor hatipler
En güneş gören yer bereketlendirmiyor
Razıyım sanıyordum bir lokma bir hırkaya
Yine de çok aman dilemiştim Tanrı’ya insanlara
Burayı ebedi âlemle sindiremediğimde birbirine
“Qui pro quo”
Yollar kesilmiş, tutulmuştur
Zaptiye rolüne bürünür herkes
Sade içlenme, masum sessizlikle bulursun yönünü
Gözlerin kapalı fakat
Açık olsa bile bozulmuştur gözlerine görmek dedikleri
El yordamıyla tarar ulaşmaya çalışırsın iç odalarının tenhalığına
Yaktığın ışıklar sönmeye yüz tutmuştur
“Böyle daha iyi” dersin
Aydınlığın kıldığı düzlem
Sahte umutlar doğurur
Umutsuz yaşamak kadar can yakar
Her taşın altından gün çıkmasını beklemek
“Söz veriyorum, gitsem de burada olacağım.”
Bana çoraktır muhtevasına eremediğim insan
Kollarımı arz kadar genişletebilmeyi dilerdim
Tanrım diyorum
Sen olmasan teki aklımı kaçırmama kâfiydi
Sen varsın bunların ne çığırtkanlığı var, dixi.




Yorumlar