Elmastıraş
- Eray Yıldız

- 12 Kas 2023
- 1 dakikada okunur
şeritler eskidiğinde dönülmezlik geriye kaldığında
unutmuş değilim, seni bir mabette izledim Leylâ
kalbim ile gözlerinin arasını kaplayan sâhirisahrâ
sultanlar bahçesindesin ölüm ikindi güneşli heyûlâ
sular çok kez dondu ama vurgun buna dair değil inan
Leylâ; sen ne çöller Zühre’si ne gök müşkürümleri
ne dirhem ne merhem; kokusuz güller viranesi
mermerlerde donuk hüsün, tufanlar zerk ettiren hareke
ne diye tutuştu pervane, ne diye yıldızlar sönmekte
hudutlar nergislerle çizildi, yüzünü sulara indiriyor kar
muhakkak bu yüzden göz bebeklerini rahmeden intihar
beklenmemeli göğse su serpen yankılı, yangınlı kehribar
kalbin ayasında sırlandıkça neden fâş oluyor ahuzar
zaman suyu yonttu, ruhu yıprattı, geçilmez; göçülmez
incin; iki elim divane kaldı, şerbetli ve devletli o serapta
incin; iki gözüm meftun kaldı, arabeskli o semada
bir şeyleri yıldızlara anlatamayacak kadar yorulduğunda
incitmeden pencere kenarlarında unutulan küçük gülleri hatırla
seni bir mabette kaybettim Leylâ; unutur insan
çölde birbirine mi koşuyor uykusuzlar ve büyücüler
yahut sultanlar bahçesine gelen ne ikindi güneşiyle
suyu yonttuğunu söylerdin bütün dördünlerin
neyi gördün neyden geçtin, atlaslarda gezindin
hüsnühâr içre yankılı bülbül, yarasına damıtılmış hülhül
seher rüzgarı değiyor incirlere, tennureleri boyuyor kül




Yorumlar